GTA oyunlarını sanırım bilmeyen hatta belki oynamayan yoktur. Benimde bilgisayar ile ilk tanışmam ile birlikte bir GTA serüvenim başlamış oldu. Bu serüven içinde en çok yer verdiğim oyun GTA: Vice City olmuştur.
Genel Hissiyat
Kendi mahallem diyebileceğim derecede benimsediğim harita ile Tommy Vercetti karakteri tamamen kendim ile özdeşleşmiş halde olduğunu söylesem sanırım yanlış olmaz. Çünkü baktığım zaman belkide binlerce saat bu oyunu oynadım ve bu yazıyı yazmama vesile olan son oyunumu da geçen gün oynamış oldum. Yaklaşık 15 saati oynadıktan sonra oyun bitti ve benim küçükken her gün oyuna girip aylarca ne yaptığımı merak etmeme vesile oldu. O renkli dünyada her köşede belki de farklı anımın olmasının yanı sıra artık hızlıca oynayayım da bitsin evresine hangi ara geldim hiç bilmiyorum. Beni oyunda en çok üzen şey yıllarımı verdiğim oyun artık oynarken bitsin de gideyim dediğim bir oyun halini almıştı.
Modlar ve Definitive Edition
Bu oyunu eskiden orijinal grafikleri ile oynamış olsam da günümüzde artık gelişen teknoloji sayesinde/yüzünden belli başlı modlar kurarak oynamak daha faydalı olabiliyor. Özellikle geniş ekran modu ve araç sürerken etrafa bakabilmek için kurulan modların yanı sıra grafikleri de orijinal halini bozmadan yükselterek oynamak günümüz şartlarında biraz daha kabul edilebilir oluyor. Özellikle arabaların yansımaları ve ışıklar üzerinde yapılan geliştirmeler oyunu günümüz standartlarına biraz daha yaklaştırıyor. Bunun haricinde kurulabilecek tabi ki de yüzlerce belki daha fazla olan modları saymıyorum bile ama ben orjinal hali ile günümüz standartlarında bir oyun deneyimi sağlayacak gerekli modlar haricinde başka bir mod kullanmadım.
Kullanmış olduğum mod D.E.P adlı bir topluluğun oluşturmuş olduğu çoğu hatayı gideren görüntü kalitesini yükselten, günümüz standartlarına uygun eklemeler yapan ancak bunların hiçbirini oyununun orijinal halini bozmadan yapan bir çoklu mod paketi. Günümüzde Gta oyunları oynamak isteyenler için tavsiye edebilirim.
Definitive edition konusuna gelecek olursak yine özellikler forum sayfalarında insanların oyunu yerden yere vurduğunu gördüm ve anlam veremedim. Genel olarak bakıldığı zaman yine günümüz standartlarına benzer bir nostalji oyunu yapılmış ve özelikle ışıklandırması beni benden alan detaylar arasında yer aldı. Tabi bir de eskiden alışmış olduğumuz o köşeli yapının da daha yumuşak şekilde yapılmış olması oyunu günümüze daha yakın bir hale getiriyor. Sanırım oyun ilk çıktığında çok fazla hata ile çıkış yaptı ancak gelen güncellemeler sonrasında bu hataların çoğu çözülmüş oldu.
Harita ve Genel Çevre
Harita az önce de bahsettiğim gibi kendi mahallem belki de daha iyi hakim olduğum bir yer. Denizi, kumu, şehirleri, gece hayatı, minik gizemleri derken insan kendisini çok farklı yerlerde bulabiliyor.
Küçük bir çocuk olarak baktığımız zaman bir insanı tamamen kendi bünyesine çeken ve gerçek hayatta da karşılıklarını görebileceğimiz mekanları gördükçe insanın bu oyuna hayret etmemesi elinde olamıyor maalesef. Zaten bu tarz oyunlar biraz da bu tarz detaylar ve gizemler oyunu kendine has bir hava sahibi yapıyor. Yoksa GTA: Vice City hiçbir zaman en iyi grafikleri yada en iyi simülasyonu vaat etmedi. Bu küçük detaylar ile oyun ile gerçek hayat arasında bir bağ kuruldu ve yıllarca da bu bağ sağlamlığını devam ettirmeye devam edecek. En azından benim için durum bu şekilde.
Eleştireceğim yerler de var tabii... Mesela atmosfer olarak beni yıllarca kendi bünyesinde tutmasında rağmen baktığım zaman en yalın GTA oyunu olduğunu tüm içtenliğim ile söyleyebilirim. Ne metro hattı var nede tünel sistemi. Dağ da yok ova da yok. Deniz ve kaldırım kenarları olmasa ağaçlık bir alan göremeyeceğiz neredeyse. Dümdüz şehir. Şehir içinde kendimizi o kadar kaybetmişiz ki doğanın yokluğunu hissetmedim bile. Deniz konusu da aynı şekilde. Karakterimiz yüzme konusunda kendini geliştirmiş olsa da deniz altında da biraz güzellikler görebilseydik keşke. Gta III ile arasında bu bağlamda çok büyük bir fark yaratmış olabilirdi.
Gerçek hattan uzaklaştıran en büyük detaylar da bence sürekli karşımıza çıkan atlama alanları diyebilirim. Günlük hayatta insanlar araç ile kaldırıma zar zor çıkarken oyunda çatıda olsun mahalle arasında olsun her yerde araçla üzerinden geçip karşıya uçabileceğimiz platformlar ile dolu halde. Hadi birkaç tane olsun yine anlarım ama bu kadar fazla olması bana biraz gına getirmiş durumda.
Görevler
Görevler konusunda yine biraz GTA III oyununa göre iyileştirme var diyebiliriz. Açık Dünyada daha fazla etkileşim halindeyiz ve yan görevler ile açık dünyanın tadını çıkabilme fırsatımız oluyor. Ana hikaye haricinde bu yan görevler de yine oyundan sıkılmaya başlanıldığı an çok güzel şekilde devreye girerek özellikle beni oyunda tutmaya devam edebildi. Dediğim gibi belki 1000'lerce saat oyun deneyimim var. Girip çıkmadığım delik kalmadı oyunda. Zaten Rockstar Games, yapmış olduğu oyunlarda emekleri ziyan olmasın diye çeşitli görevler ile oyuncuyu sokmadık delik bırakmıyor. Böylelikle hem boşuna uğraşmamış oluyorlar tasarım anlamında hemde bizler için tüketilecek daha fazla saat anlamına geliyor.
Ana görev dedim biraz daha içine girecek olursak, olay örgüsü güzel işlenmiş birbirini takip eden mantıklı görevler ile hem sinematik bir anlam çıkıyor hemde insanın daha önce görmüş olduğu (özellikle yat partisinde) karakterler ile tekrar bir bağ kurması ile daha heyecan verici bir oyun deneyimi bizleri karşılıyor
Yorumlar
Yorum Gönder